Ameliyatlar ve yaralanmalar sonrası iyileşme süreci; Hasta, Hasta Sahibi ve Veteriner Hekim için büyük sorunlara gebedir. Bu sürede yara; hastanın kendisinden ve diğer dış etkenlerden korunmalıdır. İyileşme sürecinin mümkün olduğunca komplikasyonsuz ve rahat geçirilmesini sağlamak Veteriner Hekimlerin öncelikli etik sorumluluğudur.
Sürecin doğru yönetilmemesi; hasta için ciddi metabolik ve psikolojik sağlık problemlerine sebep olmaktadır. Çoğu zaman, iyileşme ve normal hayata geri dönme süresi uzamakta, hastanın vücudunda ve ruhunda kalıcı izler bırakmaktadır. İyileşme süresinin uzaması, dostunun acısını ve ıstırabını yüreğinde hisseden hasta sahipleri için; gereksiz ayrılıklar, stres, yorgunluk ve fazladan masraf sebebidir.
Doğru yönetilemeyen süreçler; Hekimler için prestij kaybı ve bazen hastasını kaybetmiş olmanın hukuki-vicdani sorumluluğudur.
Bütün bu sebeplerden; bu güne kadar ameliyatlar sonrasında hastanın yaraya zarar vermesini önlemek amacıyla farklı teknikler geliştirilmiştir. Operasyonlar sırasında yara hattını geniş açmamak adına, hekimler zorlu operasyonları dahi çok küçük alanlardan yapmak zorundadır. Ameliyatlar sonrası klasik dikişler yerine hastanın çözmekte zorlanacağı farklı dikiş teknikleri geliştirmişlerdir. Ancak, bu tekniklerin hepsi mesleki tecrübe ve el becerisi gerektirir. Hasta ya da Hasta Sahibi ise her zaman tecrübeli ve el becerisi yüksek Hekimler ile karşılaşamayabilir.
Bunların dışında; hasta, çoğu zaman kritik müşahade süresi olan 24-48 saat sonunda sahibine teslim edilememektedir. İyileşme sürecini evinden uzakta klinikte tamamlamak zorunda kalmaktadır.
İyileşme süresinin daha uzun olduğu ameliyatlarda ise; hasta için ciddi rahatsızlık ve ıstırap veren yaşam konforunu tamamen olumsuz etkileyen, depresyon ve anksiyete duygularını tetikleyen klasik yöntemler kullanılmaktadır. Bunlar;