Kısırlaştırma operasyonu yaygın olarak yapılmakla birlikte bu operasyona karar verirken avantajları ve dezavantajları iyi bilinmeli, buna göre en doğru karar verilmelidir. Örneğin petin davranış değişiklikleri dâhi dikkate alınmalıdır.
Kısırlaştırma Operasyonunun Avantajları :
- PET’inizde, hormonların etkisiyle oluşan davranış değişimleri ortadan kalkar,
- PET’iniz, diğer hayvanlara karşı daha az saldırgan ve sakin olur. Bu sebepten, diğer hayvanlardan bulaşabilecek viral ve bakteriyel enfeksiyon riskleri azalır.
- PET’iniz, evine ve sahibine daha bağlı olur.
- Artık, PET’iniz bir kısım kanser türlerine daha az yatkındır. Bununla birlikte; yumurtalık, rahim veya testis olmadığından, bu organlarda görülen tümör ve enfeksiyon riski de olmayacaktır.
- PET’iniz, fazla kilo almaması şartıyla daha sağlıklı ve uzun bir yaşam süresine sahip olacaktır.
- PET’iniz, kızgınlık döneminde meydana gelen stresten ve buna bağlı olarak da vücut direncinin düşmesinden korunacaktır.
- PET’iniz, kızgınlık dönemlerinde oluşabilecek kazalardan, yaralanmalardan ve çiftleşme ile bulaşabilecek hastalıklardan korunacaktır.
- Kısırlaştırılmış dişiler, doğum risklerinden de korunmuş olurlar (dar doğum kanalı , vücut yapısının küçük olması vb.)
- Üremenin kontrol altına alınması, tür popülasyonunun da kontrol altında tutacağından, daha fazla evsiz canlının sahiplendirilmesine dolaylı olarak sebep olacaktır.
Kısırlaştırma Operasyonunun Dezavantajları:
- Operasyon sonrası post operatif dönem oldukça önemlidir ve kritik bir süreçtir. Bu dönemde ortaya çıkabilecek komplikasyonlar PET’inizde kalıcı izler bırakabileceği gibi bazen hayati risklere de yol açabilmektedir. Operasyon her ne kadar başarılı geçse de bu dönemde gerekli tedbirler alınmaz ve yeterli kontrol sağlanamaz ise süreç ciddi olumsuzluklar ile sonuçlanabilir.
- Eşeysel hormonların ortadan kalkması sonrasında metabolizma 1/3 hatta bazen yaşa bağlı olarak 2/3 oranında yavaşlayacaktır. PET’iniz daha az hareket etme isteği gösterecektir, daha fazla uyuma eğiliminde olacaktır. Oyuna teşvik edilerek daha fazla egzersiz yapması sağlanabilir.
- Kısırlaştırılmış PET’inizin, yavaşlayan metabolizması da dikkate alınarak enerji seviyesi düşük bir beslenme programı uygulanmalıdır. Aksi taktir de, beslenme programı değiştirilmeyen ve daha az egzersiz yapan PET’iniz hızla kilo alacaktır. Bu durum, beraberinde farklı sağlık problemlerini getirecektir. Kısırlaştırılan PET’lerin, beslenme programı mutlaka Hekim kontrolünde olmalı ve kilo değişimi takip edilmelidir.
- Kısırlaştırılan PET’lere; doğru beslenme programı uygulanmaz yada magnezyum-fosfor oranı yüksek, sindirlebilirliği düşük olan ucuz mamalar ile beslenir ise idrar yollarında kristal oluşumu riski artar. Özellikle erkek kedilerde, FUS olarak bilinen alt üriner sistem enfeksiyonu veya tıkanması hayati risk oluşturabilmektedir. Kısırlaştırılan PET’lerde, mutlaka Hekimin tavsiye edeceği magnezyum-fosfor oranı düşük, biyoyararlanımı yüksek profesyonel kısırlaştırılmış PET mamaları kullanılmalıdır.
- Dişi hastalarda kısırlaştırma operasyonları sonrası idrar kaçırma yada idrarını tutamama riski her zaman vardır. Ancak, bu durum %1-2 yi geçmez.